Bir devlet adamı düşünün ki saraylar yerine küçük bir çiftlik evinde yaşamayı seçmiş, zenginlik yerine sade bir hayatı kucaklamış olsun. José Alberto Mujica Cordano, nam-ı diğer Pepe Mujica, dünyanın belki de en mütevazı liderlerinden biri olarak tarihe geçti. Onun hikâyesi, sadece Uruguay’ın değil, tüm dünyanın yönetici sınıflarına bir ders niteliğinde.
Mujica, başkanlık döneminde maaşının %90’ını bağışlayarak "dünyanın en fakir devlet başkanı" unvanını kazandı. Ancak bu fakirlik yalnızca maddi ölçütlere dayanıyordu. Onun kalbi ve idealleri, herhangi bir servetin ölçemeyeceği kadar zengindi. Çünkü Mujica, gerçek zenginliğin gösterişte, servette değil; sade bir yaşamda, insanlık onurunda ve halkına adadığı bir ömürde saklı olduğuna inanıyordu.
Hayatı boyunca makam araçlarını reddetti, lüksü ve şatafatı küçümsedi. Halkıyla aynı sofrada oturdu, aynı zorlukları paylaştı. Kendi elleriyle ektiği çiçekleri sularken, sadece Uruguay için değil, dünya için de bir örnek oluşturdu. Onun en büyük mirası, dürüstlüğü, alçakgönüllülüğü ve halkına olan sevgisiydi.
Ama şimdi, hayatının son demlerinde, ölümün soğuk gölgesinde dahi, Mujica’nın mesajı dimdik ayakta. Bizlere hatırlattığı şey şudur.
Bir liderin itibarı, sahip olduğu güçle değil, o gücü nasıl kullandığıyla ölçülür. Saraylara kapanmak yerine halkının yüreğine dokunan bir lider, gerçek bir liderdir. İnsaniyetin değerini mal mülkten üstün tutan bir yönetici, gelecek nesillere ışık tutar.
Mujica, yaşamıyla devlet yöneticilerine sadece bir model değil, aynı zamanda ahlaki bir çıta bıraktı. Gücün yozlaştırıcı cazibesine kapılmadan, halkı için yaşayan bir liderin hikâyesi, modern dünyanın kaotik arenasında yıldız gibi parlamaya devam edecek.
Kanser gibi acımasız bir hastalığın pençesinde, günlerinin sayılı olduğunu bilmek belki de onu korkutmuyor. Çünkü ardında bıraktığı miras, ölümsüzdür. José Mujica, sadeliğin içinde bulunan zenginliğin ne demek olduğunu tüm dünyaya öğretti. Ve bu ders, insanlığın kalbine kazınacak kadar güçlüdür.
Bir gün hayat sona erdiğinde, arkamızda ne bıraktığımız önemlidir. José Mujica, yalnızca Uruguay için değil, dünya için de bir ışık oldu. Onun öğretileri, saraylardan değil, mütevazı bir çiftlik evinden yayılan bir aydınlanma çağrısıdır. Ve bu çağrı, tüm devlet yöneticilerine sesleniyor: "Unutmayın, güç halkınız için bir hizmettir, kendiniz için bir hak değil."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder