Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PERSEPHONE'NİN GÖZYAŞLARI.

Resim
Roma 'da Persephone 'ydi adı. Yunanistan 'da Kore . Gökyüzü tanrısı Zeus ile tarım ve bereket tanrıçası  Demeter ’in kızıydı. Güzeller güzeliydi. Bir gün arkadaşlarıyla kırda oynarken, yer yarıldı ve yeraltı Tanrısı Hades , Persephone' yi kaçırdı. Kendisini terketmemesi için de büyülü bir nar tanesi yedirmeyi başardı. Efsane bu ya.. Ölüler diyarında bir şey yiyip içenlerin tekrar yeryüzüne çıkma hakları yoktu.  Persephone artık Hades 'in eşi olarak yeraltında yaşamaya mahkumdu. Anne Demeter günlerce kızını aradı ama bulamadı. Üzüntüden kahroldu. O üzülünce yeryüzünde tarım yok oldu. Kıtlık sefalet başladı. O anda haber tanrısı Hermes çıktı sahneye. Persephon e'nin Hades tarafından yeraltına kaçıldığını duyurdu. Anne D emeter , kızının kurtarılması  için hemen gökyüzü tanrısı Zeus ’a koştu. Zeus , Olimpos'ta tüm tanrıları acil topladı. Tanrılar, Hades 'ten Persephone 'yi serbest bırakmasını isteyeceklerdi ama Persephone ölüler diyarındaki büyülü

TANIK MISINIZ, SALDA ÖLÜYOR.

Resim
Dünyada sadece iki yerde var. Biri  Kanada ’da,  Ontario 'da. Diğeri bizde,  Burdur 'da. İki göl. İki krater gölü. Özellikleri sularının sodalı ve magnezyum ağırlıklı olması. Bizdeki  Salda Gölü . 2 milyon yaşında. 184 metre derinliği ile Türkiye 'nin en derin, dünyanın ise en berrak sularından biri. Beyaz kumsalı ve turkuaz rengi ile Türkiye'nin Maldivleri. Kanada 'daki bir mücevher gibi korunuyor. Selfie bile çektirmezler. Ya bizde ki? Salda Gölü 'nün kumsalı Mars yüzeyine çok benziyor. 1996'da  Glasgow Üniversitesi 'nden gelen bir grup bilim insanı 4 yıllık bir araştırma sonunda  Salda' da bulunan beyaz kayaların yapısının, Mars'ta bulunan kayaların yapısıyla büyük benzerlik taşıdığını kanıtladı. Bunun üzerine İngiliz televizyon kanalı BBC, 2000 yılında gölle ilgili bilimsel bir belgesel çekti. Yani  Salda Gölü , sadece doğal güzellikleriyle turistlerin değil, farklı özellikleri ile bilim dünyasının da ilgisini çekiyor. Bu yüzden mutlak korunm

GÖKYÜZÜNÜN EFENDİLERİ KUCAKLAŞIYOR

Resim
Jupiter. Güneş Sistemimizin devi.. Ondandır antik dönemde en güçlü tanrı kabul edilmesi. Atlas ’a evreni taşıma görevini veren odur. Yay burcunun efendisidir. Mezopotamya ’nın uğurudur. Sümerler ’in  Enlil ’i. Roma’ nın sevgili Tanrısı. *. *  * Satürn. Jupiter ’in babası. Tarım ve bereket Tanrısı. Barış, adalet, düzen ve güvenliğin temsilcisi. Zamanı kontrol eden, disiplin ve ahlak kurallarını belirleyen efendi. Adına festivaller, bayramlar düzenlenen bir yüce. *. *. * Antik çağda hemen hemen tüm uygarlıkların Tanrı kabul ettiği bu iki gezegenin 21 Aralık gecesi randevuları var. 800 yıl aradan sonra ilk kez birbirlerine bu kadar yakınlaşacaklar. Yani  "Gökyüzü’nün Efendileri"  kucaklaşacak. 21 Aralık en uzun gece. Kış Gündönümünün başlangıcı. İnsanoğlu tarih boyu bu iki gezegenin kucaklaşmasını yeni bir dönem olarak benimsedi. Onların her buluşmasında kahinler felaket tellallığı yaptı. Kıyamet,  dünyanın sonu geldi diyenler bile oldu. Büyücüler, falcılar, rüyacılar , şaklaban

ŞU NOKTAYA İYİ BAKIN.

Resim
"Şu noktaya iyi bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr onun üzerinde, bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde. Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o imparatorlar, generaller ve diktatörler tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün. Onlar ki zafer anlarında, ufacık bir noktanın çok küçük bir kısmının ‘anlık’ hakimleri olabildiler. Yaşattıkları sonsuz zulmü düşünün… Bu noktacığın bir köşesini mesken tutmuş sakinlerin, başka bir köşesinde, başka sakinlere ya

MEDUSA'NIN SALI VE BATAN İNSANLIK.

Resim
Bugün  Uluslarası Göçmenler Günü  imiş. Göçmen denilince  Ege  ve  Akdeniz ’de batan botlar, tekneler geliyor aklıma. Karanlık sularda boğulan çaresizler. Denizin  üzerinde  yüzen cesetler. Sahillere vuran bebeler. Milyonlar sadece seyretmekle yetinirken, verilen son nefesler, biten hikayeler. Sömürünün imdat çanları. Bir de  Medusa’nın Salı . *. *. * 1816  yılının Haziran ayıydı. Sömürgeci  İngilizler , sanki kendi mallarıymış gibi  Senegal ’i başka bir sömürgeci  Fransızlar ’a devretmişti. Fransız Kralı 18. Louis, Senegal ’e taçlı ve 3 zambaklı bayrağı dikmek için 4 askeri gemi göndermişti. Askerler ve asilzadeler dışında  Senegal ’i kolonileştirmek için götürülen yoksul göçmenler de vardı. Gemilerden birinin adı  Medusa  idi. İçinde  Senegal ’e yeni atanan  Vali Schmaltz  ile 400 insan bulunuyordu. Kaptan Chaumereys  acemiydi ve göreve kralın torpiliyle gelmişti. Valinin de etkisiyle hızlı ama çok tehlikeli bir rota çizdi. Gemi  2 Temmuz’ da  Moritanya  açıklarında Arguin Kayalıkla

İMDAT.. BOZKIRIN NAZAR BONCUĞU'NU KIRIYORLAR.

Resim
Kenar-ı Diclede Bir Kurt Kapsa Koyunu,  Gelir de Adl-i İlahi Sorar Ömer'den Onu . Mehmet Akif Ersoy Asırlar önce bir çoban yaşardı, Sivas 'ta. Tüm gün  koyunlarını otlatırdı, bozkırlarda. Bir seher vakti ay yatakta iken o ayaktaydı. Yıldız yorgan bir gecenin ardından yatağından uyandı. Kalktı, sırtına kepeneğini geçirdi, kavalını aldı, koyunlarıyla kendisini doğaya attı. Dolaşa dolaşa saatlerce besledi sürüsünü. Bir ara yorulduğunda, bir ağacın altında kaval çalarken uykuya daldı. Uyandığında güneş tam da yukarıdaydı. Yakıyordu. Sürüsü susuz kalmıştı. Üstelik en yakın su kaynağı saatlerce uzaktaydı. Koyunlar çaresiz, su için mee'liyordu. Özellikle bir kuzu adeta son nefesini vermek üzereydi. Dayanamadı çoban. Suluğunu son damlasına kadar kuzuya içirdi. Minik yavru kurtulmuştu. Peki kendisi ve diğerleri ne yapacaktı? En yakın su kilometrelerce uzaktaydı. O an bir gürüldü koptu, Yer yarıldı, yerden bir pınar fışkırdı. Saniyeler içinde orada gök mavi bir göl oluştu. Çoban önce

DİKKAT.. 22 BÖLGE 81 ŞEHİR BÜYÜK TEHDİT ALTINDA.

Resim
Arkadaşlar, kardeşler, dostlar. Anneler, babalar, amcalar, çocuklar. Anne karnındaki bebeler. Hepimiz tehdit altındayız. İstanbul, Ankara,  İzmir , Antalya,  Muğla , Burdur, Isparta, Balıkesir, Bursa, Yalova, Manisa  tehdit altında. Çanakkale, Çankırı, Kırıkkale, Kastamonu, Çorum, Bolu, Karabük, Zonguldak, Bartın, Tuz Gölü, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Denizli, Aydın  tehdit altında.. Bitmedi. Eskişehir, Bilecik, Afyon, Kütahya, Uşak, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray, Konya, Karaman, Adana, Hatay, Mersin, Kahramanmaraş  tehdit altında... Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Kayseri, Sivas, Malatya, Yozgat, Trabzon, Artvin, Gümüşhane, Giresun, Rize  tehdit altında.. Bitmedi. Samsun, Sinop, Amasya, Ordu, Tokat, Erzurum, Ardahan, Bayburt, Bingöl, Iğdır, Kars, Tunceli, Ağrı, Erzurum , Van, Bitlis, Hakkari, Muş, Siirt, Şırnak,Şanlıurfa, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Elazığ, Mardin  tehdit altında. 22 bölge, 81 il, tüm yurdumuz tehdit altında. Sadece biz insa