YA ÇALIŞARAK YAŞAMAK, YA SAVAŞARAK ÖLMEK.
Yıl 1831’ di. Fransa ’da fırtına öncesi sessizlik vardı. Devriminin üzerinden bir yıl geçmişti ama işçiler, köylüler hala eziliyor, hala sömürülüyordu. Devrim onların hayatını değiştirmemişti. İşçi sınıfı özellikle Lyon kentinde örgütlüydü. Çünkü Lyon ’da dokuma sanayi çok ilerlemişti. Kentin nufüsu 65 bine yakındı. Bunun 30 bini dokuma işçisiydi. Dokuma işçileri çok zor şartlarda çalışıyorlardı. Günde 2-3 frank karşılığında 16 saat ter dökmek zorundaydılar. Üstelik iş bulanlar boğaz tokluğuna çalışırken, iş bulamayanlar sokaklarda dileniyordu. İşçiler defalarca ücretlerinin artırılma için girişimde bulundu. Ancak fabrikatörler bu isteklere duyarsız kalıyordu. Sonunda Lyon Belediye Başkanı girdi devreye. 22 dokuma işçisi ile 22 işvereni bir masada buluşturdu. Hararetli tartışmalardan sonra taraflar ortak bir ücret konusunda anlaştılar. Ancak, kısa bir süre sonra işverenler anlaşmayı ihlal etti. İşçiler greve gideceklerini söyleyince d