Kayıtlar

Temmuz 18, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZENGİNE TESKERE, FAKİR MEMET ASKERE

Resim
Sabancı Üniversitesi 'nde öğretim üyesi olan  Ayşe Gül Altınay ’ın şöyle bir saptaması var. "Siyasetçisinden eğitimcisine, akademisyeninden genelkurmay başkanına Türkiye Cumhuriyetinin kendi alanlarında efsaneleşmiş sivil ve askerî şahsiyetlerinin benzer ifadelerle altını çizdikleri gibi “ordu-millet” kavramı 1930’lar sonrası Türk milliyetçiliğinin kurucu öğelerinden biri olmuştur. Bu nedenle “Her Türk asker doğar” anlayışı ders kitaplarından gazete köşelerine, kışlalardan okullara, günlük sohbetlere kadar yaygın bir kullanıma sahip.  Bu anlayış iki alanda hayata geçirildi. Biri askerlik. Diğeri eğitim. Her erkek vatandaş zorundu askerlik hizmeti yapmakla yükümlendirildi. Erkek kadın her lise öğrencisi de Milli Güvenlik Bilgisi dersinden geçmek zorunda bırakıldı. Böylece bu topraklarda yaşayanlar, asker doğmasalar da hayatlarının bir döneminde asker oldular.” Asker doğmadım ama askerliğimi 1986 yılında Çanakkale 57. Jandarma Er Eğitim Alayı ’

KANAYAN SEVDA; KUZGUNCUK

Resim
Kültürlerin, dinlerin buluştuğu yerdi orası. Farklı ırklardan, farklı inançlardan insanların komşu olduğu, bir arada yaşadığı yerdi. Herkes birbirinin yardımına koşar, üzüntüsünü sevincini birlikte paylaşırdı. İstanbui ’un en eski semtlerinden biriydi, orası. Adı Kuzguncuk ’tu. 1914 nüfus sayımına göre topu topu 2324   insan yaşıyordu Bunların 1600’ü Ermeni , 400’ü Yahud i, 250’si Rum, 70’i Müslüman ve dördü de  farklı inançlardandı. Zamanla Türk nüfusu arttı. Çoğunluk azınlık olmaya başladı. Yıl 1952 ’ye gelince Müslümanların sayısı hayli fazlalamıştı. Bir cami yapılması gerekirdi. Merkeze yakın uygun bir arandı, bulunamadı. Tek bir yer vardı ama. O da Ermeniler ’e ait Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi ’nin bahçesiydi. Bu kiliseyi Padişah Abdülaziz 1835’te saray mimarı Ohannes Amira Serveryan ’a yaptırmıştı. Aynı bahçede hem cami, hem kilise olur muydu? Ayrıca Ermeni nüfusu buna izin verir miydi? Ama dedik ya, Kuzguncuk kültürlerin ve