Kayıtlar

Kasım 14, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

O ILGIN AĞACI

Resim
Anadolu’da bir köy. Dağ başında üç beş hane. Sürdürüyor uzun sözün kısasını deli divane.  Bir gün UFO ( kimliği belirlenemeyen uçan cisim) gibi bir genç geldi bu köye. Neyin nesi, kimin fesi, soran – bilen yok. O sırada köyün bir sığırtmaca ihtiyacı vardı. Bizimkinden iyisi mi olacak? Kendisinin tavuğu bile yoktu ama köyün davarını – naharını ( küçükbaş ve büyükbaş hayvan sürülerini) o güdüyordu. “Garip Çoban” diyorlardı ona. Gel zaman git zaman, bizim Garip’in fakir gönlü, köyün tek zengin adamının kızına konmaz mı? Ulan oğlum; sen bir garipsin; sen kiim, ağa kızı kim? Ama Garip’in de olsa, gönül bu. Yasak, ferman dinler mi? Bizimki, dere kıyısından bir kamıştan yedi delikli bir kaval yaptı. Kara sevdasını, kavalın yanık sesiyle dillendiriyordu. Bir gün, bizim köyün güzelini, çayın öte yakasının ağasının oğluna istediler. Dediler ki “ Bahçenizdeki güle dermeye geldik, prensesinizi prensimize istemeye geldik.”  “Eh, düşünelim, nasipse” falan denildi. Arası soğumadan söz, ni