Kayıtlar

Nisan 1, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ

Resim
Eskimiş demir parmaklıklar. Nemli duvarlar. Ve paslı bir ranza. Şöyle yazıyor duvarda. "Başın öne eğilmesin, Aldırma gönül, aldırma. Ağladığın duyulmasın, Aldırma gönül, aldırma" Sinop Cezaev i burası. Anadolu 'nun Alcatraz 'ı. Yüzlerce yıl zulmün adresiydi. Acı ve hüznün feryadıydı. Burada çiçekler açmıyordu. Kuşlar süzülüp uçmuyordu. Yıldızlar ışık saçmıyordu. Evliya Çelebi , Seyahatname'de bu gasbet yeri şöyle anlatıyordu. “ Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Allah korusun, oradan mahkum kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.” Sene hicri 1341 'di. Miladi 1922. Rize 'nin Haldoz (Portakallık) köyünde bir adam yaşardı. Sandıkçı Şükrü derlerdi ona. Kendi halinde, sakin, iyiliksever kişiliğiyle tanınırdı. Zenginleri sevmezdi. Ağalarla beylerle görüşmezd