"KABLUMBAĞA TERBİYECİSİ"NİN KEMİKLERİ SIZLIYOR.
"Oku Anadolu, Yitip giden senin hikayendir" Yusuf Yavuz Adı Osman Hamdi Bey ’di. Sakız Adası ’ndaki isyandan sonra devşirilmiş bir Rum vatandaşın oğluydu. Osmanlı İmparatorluğu ’nun yurtdışında eğitim görmesini sağlayan ender insanlardan biriydi. Öğrenmeye ve araştırmaya meraklıydı. Çok iyi bir eğitim aldı. Hem iyi bir hukukçu, hem iyi bir ressam, hem yurtsever bir bürokrat, hem uzman bir arkeolog, hem de müzeci oldu. Onun yaşadığı dönemde yabancılar Osmanlı topraklarındaki tarihi eserleri bir bir yurt dışına kaçırıyordu. Çünkü 19.yüzyılda bu topraklarda kazılar sadece yabancıların tekelindeydi. Tarihi eserler taş olarak kabul ediliyor, milli servet sayılmıyordu. Padişahtan onay alan yabancı arkeologlar, Anadolu ’nun dört tarafını köstebek gibi kazıyor, binlerce yıllık tarihi kültürü talan ediyordu. İsyan etti. Bu eserler korunmalı, milli servet kabul edilmeliydi. Kazıları bu toprağın çocukları yapmalıydı. Defalarca saray ile görüştü, derdini anlattı. Sonunda 1884