Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZEMHERİ DE UZADIKÇA UZADI

Resim
Milattan önce 1200 'lerdi. Truva savaşını kazananların gemileri dönüş yolunda Thracia 'ya(Trakya) kıyılarına uğradı. Thracia kralı Lycurgus kazananların onuruna bir yemek düzenlemişti. Yemekte Truva'da büyük başarı elde eden kahraman Demophon da vardı. Demophon sarayda kralın güzeller güzeli kızı Phyllis 'le (Filiz) tanıştı. İki genç o an yıldırım aşka tutuldu. Yemekte yanyana oturdular. Ertesi günü birlikte geçirdiler. Bir sonraki gün yine birlikte. Günler su gibi aktı. Ayrılık vakti geldi. Çünkü Demophon 'un Atina 'ya dönmesi gerekiyordu. Demophon gemiye binmeden önce limanda Phyllis 'e sarılıp söz verdi. Atina 'da işlerini halledip, hemen dönecekti. Babasından Phyllis 'i isteyecekti. İki genç birbirine bağlılık yemini ettiler. Demophon 'un gemisi Thracia 'dan ayrılırken, Phyllis 'in gözlerinden iki damla yaş düştü. Sonra günler haftaları, haftalar ayları kovaladı.. Demophon bir türlü dönmüyordu. Phyllis her gemi geldiğind

HALKA İHANETİN BEDELİ

Resim
Norveç' in yetiştirdiği en önemli edebiyatçılardan biriydi. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, çok sıkıntılı bir gençlik yaşamıştı. İşsizliğin, açlığın ne olduğunu daha küçük yaşta öğrenmişti. Ezen ile ezileni görmüştü. Edebiyata da meraklıydı. Bir kaç kitap denemesi oldu ama başarısızdı. Sonra gerçeği yazdı. Yaşadıklarını, yaşananları yazdı. Kitabının adı, " Açlık "tı. Büyük yankı yaptı. Açlık romanıyla ünlendi. Ardından Göçebe, Gizemler, Dünya Nimeti kitapları yok sattı. 1920 yılında yılında Nobel Edebiyat Ödülü 'nü kazandı. Norveç 'in en sevilen ve okunan yazarlarından biri oldu. Ünü Norveç'i aşmış, dünyaca tanınan bir yazar olmuştu. Ancak... 1930’ larda ülkesindeki faşist partiye katıldı. II. Dünya Savaşı ’nda Norveç’ in işgali sırasında faşist Almanlar’ı destekledi. Norveç hükümetinin Naziler'e teslim olması için kampanya yaptı. Hitler'i öven yazılar yazdı. İşgal sırasında hep Nazilerle birlikte oldu. Kazandığı nobel ödülün

SEN BAKMA NERGİS'İN BOYUN BÜKTÜĞÜNE..

Resim
Bilinen hikayedir. Ekho ile Narkissos tanrıların dağı Olimpos' ta yaşıyorlardı. Ekho güzeller güzeli ama lanetli bir kızdı. Hera lanetlenmişti onu. Öyle bir lanetti ki bu; Ekho duyduğu her konuşmanın sadece son kelimelerini tekrar ediyordu. Bir gün avda gördüğü dağın yakışıklı delikanlısı Narkissos 'a aşık oldu.. Narkissos kendini beğenmiş, herkeste kusur arayan bir delikanlıydı. Burnundan kıl aldırmazdı. Ekho 'nun aşkını karşılıksız bıraktı. Ekho bu kara sevdaya dayanamayıp acı çeke çeke öldü. Kemikleri kayalara dönüştü. Sesi ise o kayalardan dönen yansımalara. Bugün "Eko" dediğimiz ses yansıması Ekho 'dan gelir. *. *. * Ekho 'nun acı ölümü Olimpos tanrılarını çok kızdırdı. Narkissos cezalandırılmalıydı. Bir gün Narkissos avda iken susuzluktan bitkin düştüı. Bir nehir kenarına giderek su içmek için eğildi. O anda suda yansıyan kendi yüzünü gördü. Sanki büyülenmişti. O güne kadar kimseyi sevmediği kadar sevdi kendi görüntüsünü. Kendisine aş