BİR SOĞUK YEL ESER.
1943 yılının soğuk bir kış günüydü. Şubat'ın 11'iydi. Bosna 'nın Bosanska Krupa kentinde bir hangarın önünde kurulmuştu idam sehpası. Sabahın erken saatleriydi. Halkın meraklı bakışları arasında Nazi askerleri göründü sokak başında. Bir kız çocuğunu getiriyorlardı, ölüm sehpasına. Henüz 17 yaşında bir kız çocuğunu. Buz kesmişti ortalık. Öyle ki, kentin içinden geçen Una nehri bile donmuştu. Çocuğun elleri elektrik kablosuyla bağlıydı. İşkencelerden yüzü, gözü morarmıştı. Yorgun, bitkin ama gururluydu. Naziler soğuktan titrerken, o başı dik yürüyordu son durağına. Üstelik ayakkabıları yoktu. Çoraplarıyla çıktı idam sehpasına. Nazi Albayı Smithuber sordu. "Sığınakların, silahların yerini söyle, seni bağışlayayım." "Hayır" dedi, 17 yaşındaki kız çocuğu, "hayır." Albay yine sordu. "Liderinizin, işbirlikçilerin ismini verirsen, seni bağışlarım?" Yine "hayır" dedi çocuk. Ve ekledi. "Çok merak etmeyin, yerlerini sorduğu