PAPATYA KOKUSU
Zeus 'un en güzel kızıydı Astrea . İyilik meleğiydi. İnceliğin ve zerafetin sembolüydü. Ne zaman bir kötülük görse gözyaşlarına boğulurdu. Gün geldi, yeryüzündeki kötülüklere dayanamaz oldu. Babasına yalvardı. "Beni bu dünyadan uzaklaştır. " Zeus gökyüzüne gönderdi, güzeller güzeli kızını. Astrea artık yıldızların arasından izliyordu, insanoğlunun kötülüklerini. Ve her gördüğü kötülükte ağlıyordu. Gözyaşları tek tek toprağa döküldü. Ve her gözyaşı düştüğü yerde bir çiceğe dönüştü. İnce, zarif, ak bir çicek. Papatya. Bugünlerde dağ taş papatya. Her yer sarı beyaz. Doğanın aşk bahçesi adeta. Sade ve gösterişten uzak. Sıcak ve samimi bir bahçe. Üstelik gezmek, koparmak bedava. Aşıkların fal açtığı çicektir papatya. Hele o son yaprağı var ya. Ya karalara bağlar insanı. Ya mutluluktan uçurur. O'nun sizi sevip sevmediğini o son yaprak söyler. O yüzdendir ki Can Yücel, " Sana da kırgınım papatya, bir seviyoru sığdıramadın onca yaprağına " der. Ya Edi