TEHLİKEDEKİ KARGI KOYU VE KARGI'DA DOĞMUŞ BİR DATÇA TÜRKÜSÜNÜN HAZİN ÖYKÜSÜ
Fotoğraf: Mustafa Atamer 1930 ’ lı yıllardı. O yıllarda Datça köylüsü için Kargı Koyu ve özellikle Kargı Deresi odun deposuydu. D erenin etrafında büyüyen Pinar ağaçları (Kel Palamut) soğuk kış günlerinin kurtarıcısıydı. Eski Datça halkı dini bayramlardan bir kaç gün önce nacakları ( balta ) alır, eşekler ve at sırtında şarkılar ve türküler eşliğinde Kargı ’ya gider, Pinar odunu keserdi. Bu bir gelenekti. İşte böyle bir bayram öncesi Eski Datçal ı gençler sabahın erken saatlerinde kalkıp, eşek ve at sırtında Kargı Deresi ’ nin yolunu tuttular. Neşeleri yerindeydi. Hep birlikte söyledikleri türküler Kargı vadilerinde yankılanıyordu. Gençlerin arasında Osman da vardı. Osman yakışıklı, kara kaşlı, ela gözlü, kibar ve güçlü kuvvetli bir delikanlıydı. Nişanlısı Nergis ’ e çok tutkuluydu ve onu hiç aklından çıkarmıyordu. Dereye vardıklarında herkes gözüne kestirdiği bir Pinar ağacında kesime başladı. Osman da bir yandan baltayı savuruyor, bir yandan Nergi s ’ i düşünüyordu. Ama o