ÇEKİRGEYE MEKTUP



Sabah bir çekirge çıktı karşıma,
Pembe.
Öyle güzel, öyle sevimli ki.
Birden aklıma bir hikaye geldi.
Hikaye değil aslında.
Gerçek bir olay.
Hani güler misin, ağlar mısın denir ya.
O cinsten.
Yıl 1730'du.
Adana'yı çekirge sürüleri istila etmişti.
Tarlaları, bahçeleri talan ediyorlardı.
Halk çaresiz Osmanlı Kadı Efendisi Çevkanizade Hacı İbrahim Zade’ye başvurdu.
Kadı halka dua edin dedi.
Ettiler ama nafile.
Kadı bu kez kurban kesin dedi.
Kestiler ama nafile.
Sonunda kadı efendi, çekirgelere hitaben bir emirname yayınladı.
Bu çekirgelere bir mektuptu.
Şunları yazdı.
"Euzubillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim..
Çekirge ismi ile müsemma olan obur siz ki ibâdullahın nebatat mezrû’âtını ekl itmekle zarardan hâlî olmadığınız ecilden ibâdullah sizden şekvâ itmeleriyle cânibi şer’den tenbîh içün size mürâsele tahrîr ve irsâl olundu. Gönderene mütenebbih olub olmakûle zarardan fâriğ olub gidesiz. Gitmezseniz hâlikü’l- küllişey olan zü’l-celâle havâle olunursuz.”
Günümüzün Türkçe'siyle şöyle bu mektup.
"Ey adı çekirge olan kuşlar, siz ki Allah'ın nebatatını yemek suretiyle zararlı olmaktasınız. Ümmet bu yüzden sizlerden şikayetçi olduğu için bu mektup gönderildi. Bu mektubu aldığınızda aklınızı başınıza toplayıp bir daha öyle zararlar yapmayınız; yaparsanız, sizi Allah'a havale ederim."
Şaka gibi değil mi?
Ama maalesef gerçek.
Orijinal belgesi şu anda İhsan Sungu Kütüphanesi'nde korunmakta.
Tüm babaların babalar günü kutlu olsun.
Mutlu pazarlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.