KELEBEKLERİN SON DANSI


Dün sabah doğaya attım kendimi.
Mesudiye sırtlarına.
Akdeniz'e tepelerden baktım.
Yazdan kalan son günler ya.
Gök mavi, deniz turkuaz, dağlar yeşil.
Muhteşem bir hava.
Bir kelebek geçti önümden.
Vals yapar gibi.
Rengarenk.
Narin.
Ve nazlı.
Beni görünce korktu sanki.
Hızlandı.
Uzaklara uçtu birden.
Gözden kayboldu.
Adeta kaçtı!


*. *. *
Uzun süredir kelebek görmüyordum buralarda.
İyi geldi.
Keşke biraz daha dursaydı.
Biraz daha izleyebilseydim onu.
Neden kaçtı acaba?.
Geçen gün Mesudiye'de dostum Ünal ile konuşuyoruz..
O buralara benden önce gelenlerden..
10 yıl kadar önce buralarda kanatları el kadar kelebekler varmış.
Geceleri ayrı, gündüzleri ayrı.
Binlerce kelebek.
Rengahenk.
Şimdi tek tük.
Gerçekten ne oldu o kelebeklere?
Neden gittiler buralardan?
Neden kaçtılar?.
Siz hiç kelebekten nefret eden insan gördünüz mü?
Göremezsiniz.
Çünkü kelebekler mutluluktur.
Özgürlüktür kelebekler.
Öyleyse neden gittiler?
Betonlaşmadan mı?
Tarımsal ilaçlardan mı?.
Domuz ve tilkiler için kullanılan zehirlerden mi?
Neden?

*. *. *

Sadece kelebekler mi?.
Çekirgeler, keklikler, tavşanlar.
Dağ keçileri.
Şahanlar, kartallar.
Börtü böcek.
Ağaç, ot, çicek.
Bir bir gidiyorlar.
Nedeni belli.
Biz insanoğlundan kaçıyorlar.

*. *. *

Geceleri zaman zaman Venüs gezegenini gözlemliyorum.
Uzay bilimcilerine göre eskiden dünya gibiymiş Venüs.
Atmosferi, okyanusları, nehirleri varmış.
Zamanla kendi eksenindeki dönüş hızının artmasıyla herşey yok olmuş.
Şimdi bir cehennem Venüs.
Hemen yanında dünyamız var.
Evrendeki tek evimiz.
Cennetimiz.
Peki kıymetini biliyor muyuz?
Asla.
Bilim insanlarına göre bu gidişle dünyanın sonu da Venüs gibi olacak.
Tehlike çanları çalmaya başladı.
Cennet cehennem olacak.
Venüs'ü yok eden kozmik olaylardı..
Dünyayı yok eden ise insanoğlu olacak.
Ne acı değil mi?

*. *. *

Roma'nın gaddar başkumandanı Titus'a Mısır seferinde bir bilgeden sözederler.
Her şeyi bilen, her soruya cevap veren bir bilge.
Halk ona büyük saygı duymaktadır.
Her konuda ona danışmaktadır.
Titus onun ismi altında ezilmektedir.
Sinirleri bozulur.
Uykuları kaçar.
Bu işe bir çözüm bulmalıdır.
Bilgeye öyle bir soru sormalı ki, asla bilmemelidir.
Danışmanlarıyla günlerce konuşur.
Sonunda karar verir.
Eline bir kelebek alacak ve bilgeye soracak.
"Elimdeki kelebek ölü mü, diri mi?"
Bilge "diri" derse, sıkıp öldürecek.
"Ölü" derse elini açıp serbest bırakacak.
Böylece bilge bilmemiş olacak.
Plan hazırdır.
Halka duyuru yapılır.
Bilgeye haber salınır..
Titus halkın gözü önünde bilgeye sorar.
"Elimde bir kelebek var. Ölü mü, diri mi?"
Bilge hiç düşünmeden cevaplar.
"O senin elinde."

*. *. *

Kelebekleri, çekirgeleri, keklikleri, cümle alem tüm dünyayı yaşatmak insanın elinde.
Farkında mısınız?

Yorumlar

  1. Yazdığın her yazı beni alıp başka diyarlara götürüyor,teşekkürler Sedat

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.