RAMAZAN PİDESİNİN KOKUSUNA HASRET GİTTİLER


Tarihler 1955’i gösteriyordu.
Eylül’ün 6’sı.
Akşam saatleri.
Fener Balat’ta Zehra Hanım bütün Rum komşularını uyarmaya başladı.
“Evinize kapanın, ışıkları yakın ve mümkünse pencerelerinize Türk bayrağı asın.”
Rumlar şaşkındı.
Ne olduğunu, ne olacağını anlamamıştı.
Bazıları Zehra hamını dinledi.
Evine çekildi, lambayı yaktı, penceresine Türk bayrağı astı.
Bazıları ise oralı bile olmadı.
Bir iki saat sonra mahalleyi eli sopalı adamlar bastı.
Sopalar tek tornadan çıkmıştı.
İstanbul’un diğer semtleri Beyoğlu, Kurtuluş, Şişli, Nişantaşı, Eminönü, Fatih, Eyüp, Bakırköy, Yeşilköy, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek Moda, Kadıköy, Kuzguncuk, Çengelköy gibi Balat da devlet destekli milisler tarafından basılmıştı.
Bağırıyorlardı.
“Türkiye Türklerindir.”
“Gavurlar defolun.”

*.  *.  *

Kin ve nefret dolu kalabalık sokakta gördüğü Rum’u, yahudiyi, her azınlığı dövüyor, ışığı yanmayan evi taşlıyordu.
Ellerinde benzin şişeleri vardı.
Azınlıkların önce camlarını kırıyor sonra pencereden içeriye benzin şişelerini atıp yakıyorlardı.
O sırada uzakta Yedikule Kilisesi yanıyordu.
Evlerinde korkuyla bekleyen Rumlar kilisenin kubbesindeki kurşunların erimesini gözyaşlarıyla izliyordu.
Gözü dönmüş kalabalığın en büyük tepkisi mahallenin bakkalı Bodoz’a idi.
Bodoz biraz kazıkcıydı.
Dükkanını yağmadılar, ne varsa talan edip, ateşe verdiler.
Dükkan yanarken bağırıyorlardı.
“Al sana Bodoz, al sana Bodoz”
Ama Bodoz'u bulamadılar.
O çoktan kayıplara karışmıştı.



Andon o yıl 8 yaşındaydı,
Kurtuluş’ta yaşıyordu.
İki gün boyunca eve hapsolmuştu.
Olaylar biter bitmez anne ve babasıyla anneannesi Katina’nın Balat’taki evinde aldı soluğu
Bakın gördüklerini nasıl anlattı.
“Anneannemin evine gittiğimizde ev dört duvar kalmıştı. Anneannem karşıdaki komşusu Zehra Hanım’a gitmişti. Evini yıktıkları zaman komşusu Zehra bayrağı tutuyor, anneannem de alkışlıyormuş ki belli olmasın Rum olduğu. Kendi evinin yıkılışını alkışlayarak izlemiş yani.  Evde hiçbir şey kalmamıştı. Büyük bir çaydanlığı vardı, bakır.  Onun üstünde bile tepinip tepsi gibi dümdüz etmişlerdi.”

*.  *.  *

Angel ile Angelica Maschas o günlerde 20 yaşlarında bir çiftti.
Yeni evliydiler.
Onlar da Balat’ta yaşıyorlardı. 
Ailelerinin yardımıyla bir yuva kurmuşlardı.
Mutluydular.
Hep el eleydiler.
Yüzlerindeki gülümseme hiç eksik olmazdı.
Mahallenin sevilen insanlarıydılar.
Ama 6-7 Eylül olaylarında onlar da zülum gördü.
Evleri talan edildi.
Ölümden zor kurtuldular.

Ülke genelinde olayların yatışmasından sonra 
Angel Maschas ve eşi Angelica Maschas 150 bin İstanbul Rum’u gibi Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı.
Yeni vatanları artık Yunanistan'dı.
Atina.
Nice zorlukları aşıp, yeni yuvalarında hayata tutundular.
Ama İstanbul’u hiç unutmadılar.
O mis gibi kokan Ramazan pidesini.
Kandil simidini.
Komşuları Zehra hanımın ilgisini.
Beyoğlu’nu, İstiklal Caddesini, Pier Loti’yi.
63 yıl Atina’da sürgünde gibiydiler.
Yaşlanınca, evlatlarına yük olmamak için Atina yakınlarında bir yaşlı evinde kalmaya başladılar.
Ama yine mutluydular.
Yine yüzlerinden gülümseme eksik olmuyordu.
Geçen hafta yürekleri sarsan o feci yangından kurtulamadılar.

Cesetleri birbirlerine sarılmış vaziyette bulundu.
Angel Maschas ve Angelica Maschas.
İki İstanbul Rum’u. 
İki güzel insan.
Ramazan pidesinin kokusuna hasret gidenlerden.

Yorumlar

  1. Ne büyük acı; üzgünüm demekler kesinlikle yetmez... Teşekkürler Sedat Bey; sizi tanımasaydım eksik kalırdım, her günüme yeni bilgiler ekleniyor.

    YanıtlaSil
  2. Değerli Angelos ve Angeliki Mashas a (isimleri böyle yazılır) tanrıdan rahmet diliyorum. Angelos Mashas Fener Balat da matbaacılık yapardı 6 7 Eylül olaylarında matbaası talan edildi. Yazınızı ilgi ile okudum . Ramazan pidesi hasreti yerine kiliselerinin tütsü kokusunun hasreti ve topraklarında gömülememenin acısı ile rahmete kavuştular yazsaydınız keşke. 10 sene önce kaybettiğim dedemin yegane ahtı Balat da doğdum Faliron da işim neydi . Bir gece içinde marangozhanesi talan edilen dedem Nikolaos un ....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.