1 MAYIS VE YERİ GÖĞÜ İNLETEN MARŞIN HİKAYESİ.



Yıl 1974'dü.
Türkiye'de sınıfsal mücadelenin yoğun olduğu günlerdi.
Tiyatro Sanatçısı Rutkay Aziz’in Genel Sanat Yönetmenliğini yaptığı Ankara Sanat Tiyatrosu önemli bir oyun hazırlıyordu.
Bu Bertolt Brecht’in “Ana” oyunuydu.
Maksim Gorki’nin “Ana” romanından uyarlanmıştı.
Oyun müziklerini Sarper Özsan yapacaktı.
Oyundaki tüm şarkı sözleri Bertolt Brecht tarafından yazılmıştı.
Biri hariç.
1 Mayıs 1905" konulu sahne.
Brecht o bölüm için "İşçiler marş söyleyerek sahneye girer” diye yazmıştı.
Ancak ortada ne bir marş, ne de söz vardı.
İşçi rolündeki oyuncuların bir marş söylemesi gerekiyordu.
Sarper Özsan işe koyuldu.
O sahneye uygun marş bulmak için gecesini gündüzüne kattı.
Sonunda başardı.
Ankara Sanat Tiyatrosu’nun oyunu sahnelediği gecede o bölümde o marş söylendi.
Oyuncular sahneye o marşla girdi.
*. *. *
"Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Vermeyin insana izin kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor
Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider."
*. *. *
O sahnede bu marş çalarken, salon yıkıldı.
Oyuncular ve seyirciler tek yürek, tek ses olmuştu.
O tarihten sonra "1 Mayıs Marşı" olarak milyonların önce yüreğine, sonra diline yapıştı.

1976 yılından itibaren meydanlara ulaştı.
Defalarca yasaklandı.
Söyleyenler tutuklandı.
Kasetler toplatıldı.
Yakıldı.
Yıllarca süren baskı ve zulüm bu marşı susturamadı.
O gün, bugün söyleniyor.
Yarın da söylenecek.
Ta ki, emeğin iktidarına dek.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.