GÜLE GÜLE BİJO



13 yıl birlikte olduk onunla.
Dile kolay 13 yıl.
Ne o benim köpeğimdi, ne de ben onun insanı.
Sadece aynı sürünün farklı bireyleriydik.
Ailenin farklı fertleri.
Evrimimiz farklıydı.
Dillerimiz de farklı.
Ama aynı kökten geldiğimiz o kadar belliydi ki.
Aynı dili konuşmasak bile aynı duyguları yaşadığımızı biliyorum.
Gözlerinden biliyorum.
O gözler 13 yıl boyunca sevinç, üzüntü ya da mutluluğu en kestirme ve en net şekilde anlattı.
İçten ve yalansızdı.
Biz gözlerimizle anlaştık hep.
Aynı gökyüzünün altında, aynı havayı soluyup, aynı suyu içerek, gözlerimizle konuştuk.
İşte o gözler son günlerde bir başka baktı.
Son günlerde o gözlerde acı ve hüzün vardı.
Nedeni yaşlılık ve kahrolası hastalıktı.
Bir karar vermek gerekiyordu.
Çok zor bir karar.
Gönül istemese de, mantık artık yolun sonu diyordu.
Fazlası ona haksızlıktı.
Fazlası 13 yıl yaşananlara haksızlıktı.
Bugün son kez konuştuk gözlerimizle.
Ve vedalaştık Bijo'm ile.
Güle güle ailenin mutluluk hormonu.
Güle güle kızımın gençlik arkadaşı.
Güle güle Sufle'min can yoldaşı.
Son nefesinde bile gözlerinle anlattın ya herşeyi.
Güle güle.
Asla unutulmayacaksın.
Umuyorum ve biliyorum ki, kısa bir süre sonra, yine aynı gökyüzünün altında, bu kez bir çicek olarak tekrar hayata merhaba diyeceksin.
Ama salon çiceği değil.
Bir kır çiçeği.
Bahçemizde bir kır çiçeği.
Yine asi.
Yine dik başlı.
Yine dirençli.
Ve emanetin Sufle derin derin koklayacak o çiçeği.
Tıpkı seni koklar gibi.


Yorumlar

  1. Sabah sabah aglattiniz beni... Burada köpeğinizi uyuttugunuz zaman gökkuşağı renklerinde bir kağıt veriyorlar elinize. Eylül ayında daha iki yaşına bile girmemiş Suzu'muzu 5 ay hastalıktan sonra uyutma kararı alıp ne olduğunu tam anlayamadan kendimizi veterinerin kapısinin önünde bulduğumuzda fark ettim elimdeki kağıdı.. Yaşlı olanların tekrar gençleştigi, hasta olanların iyileştigi, hepsinin masmavi gökyüzünün altında yemyeşil kırlarda koştuğu "Regenbogenland".. Günlerden bir gün, hayattaki en içten dostun bütün bu kosusturmanin arasında bir an duraklayip uzaklara doğru bakacak ve bir anda yerinden fırlayıp koşmaya başlayacak. Sıcacık dilinin tenine dokunmasini ne kadar özlemişsin değil mi?.... diye bitiyor..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.