BİR ZAMANLAR GÖKYÜZÜNDE.



Mısır piramitleri tarih boyu araştırmacıların dikkatini çekti.
MÖ 2500'de henüz tekerleği bile bulamayan Ademoğlu bu yapıları hangi matematik, fizik, mühendislik bilgisiyle yapmıştı?.
Popüler inanca göre bunları firavunlar kölelere yaptırmıştı.
Hepsi birer anıt mezardı.
İyi de hiçbirinin içinden firavun mezarı çıkmamıştı..
Öyleyse bu dev yapılar neydi?
Aykırı düşünen bazı araştırmacılar bunların uzaydan gelen farklı bir yaşam türünün eseri olduğunu savundu.
Kimi bu teze güldü geçti.
Kimi "neden olmasın" dedi.
Belçikalı mühendis Robert Bauval da "neden olmasın" diyenlerdendi.
Çocukluğu Mısır'da geçmişti.
Yıllarca piramitleri incelemişti.
Yıl 1979'du.
Robert Bauval, Giza'daki üç büyük piramit;  Khufu, Khafre ve Menkaure’yi incelerken bir gariplik hissetti..
Dizilişlerinde bir hata vardı..
Khufu ve Khafre köşegenlerinden birbirlerinin tam hizasına yerleştirilmişti.
Menkaure piramidi ise biraz sola kaymıştı.
Üç piramid aynı çizgide değildi.
Neden?
Bu muhteşem yapıları en ince hesaplarla inşa edenler bu kadar basit bir hata yapamazdı..
Öyleyse Menkaure Piramidi neden Khufu ile Khafre'nin aynı çizgisine dikilmemişti?
Mühendis Bauval yıllarca bu soruya yanıt aradı, durdu.
Birgün gökyüzünü izlerken, Orion’un merkezindeki en önemli üç yıldızın, Alnilam, Alnitak ve Mintaka’nın ayni Giza piramitlerinde olduğu gibi bir hiza sapmasına sahip olduğunu farketti.
İlk iki büyük yıldız, Alnilam ve Alnitak doğru hizadaydı ama üçüncü ve en küçük yıldız olan Mintaka, hafifçe sola kaymıştı.
Tıpkı üç büyük piramid gibi.
Giza piramitleri Orion Kuşağı olarak bilinen üç yıldızın yeryüzündeki kopyasıydı.
Bu inanılmazdı.
4500 yıl önce yaşayan ilkel insan bu astronomi bilgisine nereden ve nasıl sahip olmuştu?
Bu kozmik bilgiyi onlara kim vermişti?
Bauval bununla yetinmedi, bir bilgisayar programıyla (SkyGlobe) Orion takım yıldızı ile piramitlerin bire bir aynı doğrultuda yerleştiği tarihi aradı..
Karşısına M.Ö 10.500 tarihi çıktı..
Bu eski Mısır kültünde, “başlangıç” olarak anılan bir dönemdi..
İşin ilginci Büyük Piramit'in içinde bulunan ruh yolu da gündönümlerinde (ekinoks) Orion'un avcısı Sirius'a bakıyordu.

*.   *.   *

Mısır'dan binlerce kilometre uzakta Meksika'da da böyle bir durum var.
Başkent Meksico City'nin 40 kilometre uzağında tıpkı Giza vadisi gibi düz bir alan bulunmakta.
Adı Teotihuacan.
"Tanrıların ilahlaştığı yer" demek.
Burada da 3 piramit var.
Ve bu 3 piramit de, Mısır piramitleri gibi Orion takım yıldızındaki 3 yıldızın yerdeki izdüşümü.
Hesaplamalar bu üç yıldıza göre yapılmış.
Teotihuacan Aztekler'in kutsal alanıydı.
Aztekler bu kozmik bilgiyi nereden almışlardı?
Kendilerinden önce varolan uygarlıklar Olmekler'den aldılarsa, Olmekler bu bilgilere nasıl sahip olmuştu?

*.   *.   *

Bizden 6500 yıl önce yaşayan Sümerler'in bir "Yaradılış Destanı" var.
Adı, Enuma Eliş.
Sümerce "Bir Zamanlar Gökyüzünde" demek.
Destan, Tanrıların doğuşunu ve dünyadaki düzenin bu ilk tanrılar tarafından nasıl kurulduğunu anlatır.
Enuma Eliş, güneş sistemimizin nasıl oluştuğunu ve bugün kutsal sayılan tüm dinlerin kökeni olan detaylara yer verir.
Bu destanı yazanlar kimlerdi?
Neden ismini "Bir Zamanlar Gökyüzünde" koyma ihtiyacı duydular?
Çıplak gözle göremeyecekleri kozmik olaylarla ilgili bilgileri onlara kimler verdi?

*.   *.   *

Afrika Mali'de yaşayan Dogonlar, atalarının Orion kuşağındaki Sirius gezegeninden geldiğine inanır.
Dogonlar'ın inancına göre insanlık dünyaya kozmik tohumlar taşıyan Nommo isimli bir uzay aracıyla gelmiştir.
Dogonlar, modern bilimin Sirius sistemini tek yıldız  sandığımız günlerde, Sirius-A ve Sirius-B'yi bilecek kadar uzay bilgisine sahiptiler.
Bu bilgiye nasıl sahip olmuşlardı?
Afrika'da kabile hayatı yaşayan bu insanlar, teleskop olmadan Sirius'u nasıl öğrenmişti?

*.  *.  *

Museviler'in kutsal kitabı Tevrad'ın Yaradılış bölümünde şöyle der.
"Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı.  İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. İİlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi."
Aynen böyle yazıyor.
O zaman sormak gerekiyor.
Kimdi bu insan kızlarla evlenen ilahi varlıklar?
Eski çağ kahramanları, ünlü kişiler denilen Nefiller kimlerdi?
Nefil'in iki anlamı var.
Biri "gökten düşen" demek.
Diğeri "dev."
Bu gökten düşen devler kimlerdi?
İlkel insanın hayal gücü mü?
Yoksa gelişmiş kozmik kökenli bir ırkın temsilcileri mi?
Yeryüzünde bu tanrı inancı bu Nefiller'den mi kaynaklandı?
Antik çağ insanlarının Orion'u kutsallaştırmalarının nedeni neydi?

*.  *.  * 

Tevrad ayrıca Enoch isimli bir peygamberden söz eder.
Kendisine defalarca kitap indirildiğine inanılır.
Hanok, Hermes, Thoth diye de anılır.
Adem'den sonra 7.peygamber ve Nuh'un atası olarak kabul edilir.
İslamda adı, İdris'tir.
Tevrad, Enoch'u, "Göklere yükseltilen" birkaç ölümlüden biri olup Elohim'le (Tanrı)  konuşmuştur" diye anlatır.
Ancak daha fazla detaya girmez.
Kitabından söz etmez.
Peki, kimdir bu göğe yükselen Enoch?
Yıl 1773'tü.
İngiliz gezgin James Bruce, Habeşiştan'da bir Kipti manastırında eski bir kitap buldu.
İbranice yazılmıştı..
Bu Enock'un kitabıydı..
Vatikan tarafından yasaklanmış ve Tevrad'tan çıkarılmış bir kitaptı.
1886'da Belgrad'ta bir başka baskısı bulundu..
O da İngiliz James Bruce'nin bulduğunun aynısıydı..
1946 yılında bir keçi çobanı, Ürdün Kumran Mağaralarında ceylan derisi üzerine Esseni dilinde yazılmış metinler buldu..
Bunlara "Ölü Deniz Parşömenleri" denildi.
Metinler hristiyanlığın ilk yıllarına aitti..
Tevrad'ın ilk versiyonlarından biriydi..
Onda da "Enoch'un Kitabı"na yer verilmişti..
Enoch kitabında,  yıldızlardan, uzaylılardan, uzaylıların dünyalılarla birleşmelerinden sözediyor  ve  "Tanrı'nın gökten kovduğu meleklerin yeryüzüne inmesinden sonra Nefilim hükümdarlığı başladı" diyordu.
Tufandan önceki çöküş devrinde Nefilimler'in  insanoğlunun yiyeceklerini tükettiklerini ve bunlar da yetmediğinde insanları yediklerini belirtiyor..
Enoch, Nefilimler'in doğaüstü yaratıklar olduğunu da belirtiyor.
Tevrad'ın içinde yer alan Enoch'un öğretileri önce Musevi din adamları tarafından halktan gizleniyor, ardından Laodikya konsili tarafından İncil'den de çıkarılıyor.

*   *    *

Ana akım bilim insanları ve din bu soruları toptan yok sayıyor.
Hatta saçma bulanlar bile var.
Bize öğretilenlere inanmamızı istiyorlar.
Oysa NASA'nın kurucusu,  gökbilimci, astrobiyolog Carl Sagan'ın şöyle bir sözü var.

"İnanmak istemiyorum, bilmek istiyorum."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.