KANLI AY VE BİR BARIŞ HİKAYESİ



MÖ 590’dı.
Medler binlerce askerlik bir orduyla Anadolu’ya, Lidya topraklarına saldırmıştı.
Karşılarına çıkanı ezip geçiyorlardı.
Kızılırmak(Halys) kıyısına kadar dayanmışlardı.
Lidyalılar bu güçlü ordu karşısında inanılmaz bir direniş gösterdi.
Bu öyle bir direnişti ki, Medler bir türlü Kızılırmak’ı geçemiyordu.
Günler ayları, aylar yılları kovaladı.
İki ulus tam 5 yıldır savaşıyor ve birbirine üstünlük sağlayamıyordu.
İki tarafın da kayıpları büyüktü.
Artık çocuk yaştakiler bile savaşa katılmıştı.
O günlerde Miletli bilim insanı Thales bir kaç ay içinde güneşin tutulacağını, gündüz vakti havanın kararacağını söyledi.
İki taraf da buna inanmadı.
Tarih MÖ 28 Mayıs 585’ti.
Lidyalılar ve Medler Kızılırmak kıyısında ölümüne savaşıyordu.
Kızılırmak adeta kan akıyordu.
Thales’in dediği oldu.
Öğle saatlerinde bir anda güneş tutulmaya başladı.
Hava kararıyordu.
Savaşçılar ne olduğunu anlamamıştı.
Birden güneş kayboldu, savaş alanı alaca karanlığa boğuldu.
Herkes şaşkındı.


İki taraf da  güneş tutulmasını, savaşın yapılmasını istemeyen tanrıların bir uyarısı olarak görüp barış imzaladılar.
Barış anlaşmasına göre  iki devletin sınırı Kızılırmak oldu. Ayrıca simgesel olarak Lidya kralı Alyattes’in kızı ile Med kralı Kyaksares’in oğlu Astyages evlendirildi.
Barış sözleşmesine Kilikialı Syennesis ve Babilli Labynetos şahit oldu.
O tarihten sonra iki ulus hiç savaşmadı.
Kozmik bir olay 6 yıl kanla sulanan topraklara barış getirmişti.
Tarihin babas Heredot, bu olayı şöyle anlattı.
“Lidyalılarla Medler arasında beş yıl süren bir savaş çıktı, sık sık Medler Lidyalıları dövdüler, sık sık da onlar tarafından dövüldüler. Hele bir seferinde tuhaf bir gece savaşına tutuştular; savaş denk koşullar altında sürüyordu ki, altıncı yılda, bir çarpışma sırasında ve ortalığın en çok karışmış olduğu bir anda gündüz, birden yerini karanlığa bıraktı. Bu ışık tutulmasını Miletoslu Thales, İonialılara daha önceden bildirmişti; yılına, gününe kadar. Ama Lidyalılar ve Medler gün ortasında gece olduğunu görünce, çarpışmayı kestiler ve hemen bir anlaşma, bir barış sözleşmesi yaptılar.”

*. *. *

Çok tanrılı dönemde insanoğlu güneş ve ay tutulmalarını tanrıların bir mesajı olarak kabul etti.
Zaman zaman savaşlara son verdiler, zaman zaman da krallar, padişahlar halkın üzerindeki vergileri hafiflettiler.
Bazı devletlerde ay ve güneş tutulmalarından sonra mahkumlar serbest bırakıldı.
Bu kozmik olay yıllarca halklar için hep umut oldu.

*. *. *

Tek tanrılı dinlerden sonra ise güneş ve ay tutulmaları savaşın habercisi oldu hep.
Bakın Muharref Kral James İncili'nde ne diyor?
"30 - Göklerde ve yeryüzünde mucizeler, kan, ateş ve duman sütunları göstereceğim.
31 - RAB'bin 'muazzam ve dehşet verici günü gelmeden önce' güneş karanlığa, ay da kan rengine bürünecek."
Arka arkaya Dört kanlı ay Amerikalı evangalistler ve dinci İsrailliler için Armageddon Savaşı'nın nedeni olarak gösterilir.
Son dönemde iki tarafın bu savaş naraları bundan mıdır acaba?

*.  *.  *

Bu akşam yüzyılın en uzun ay tutulmasını yaşadık.
Dünyanın gölgesi ayın yüzeyine düşünce karşımıza kanlı dolunay çıktı.
Bir an antik çağda yaşamak istedim.
Çünkü o günün insanları bu kanlı ayı görseydi, tüm savaşlara son verirdi.
Oysa bugün.
Yine de umudu yitirmeyelim.
Savaşsız ve barış dolu günler dileğiyle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.