PUTPEREST DIAGORAS'TAN, İSLAM ERMİŞİ ÇAĞ BABA'YA


MÖ 400’lerdi.
Antik Yunan’da efsane olmuştu Rodoslu boksör DiagorAs.
Çevikliği, gücü ve sitiliyle nam salmıştı.
Olimpiyat oyunlarında nice zaferler kazanmıştı.
Adı tüm Ege sahillerinde saygıyla anılıyordu.
Zeytin dallarından yapılan taçları(Kotinos) başına defalarca geçirmişti.
Her dövüş öncesi Tanrıca Hera’ya dua ederdi.
Öküz derisinden yapılan kayışları ellerine bağlarken, rakibinin ölmemesi için Tanrı Zeus’a yalvarırdı. 
Olimpiyatlarda kazandığı ödülleri tapınaklara görürdü.
Ege’de boks sporunun kralıydı.
Yaşlandıktan sonra oğullarını da kendisi gibi boksör yaptı.

Yıl MÖ 452 idi.
Diagoras’ın iki oğlu Damagetos ve Akousilaos olimpiyatlarda yarışıyordu,
Diagoras de onların antrenörüydü.
İkisi de şampiyon oldu.
İki de zeytin dallarından yapılan Kotinosları başlarına taktı.
Madalyalarını aldılar ve babaları Diagoras omuzlarında statta şeref turu attılar,
Tribünlerden alkış yağıyordu.
Alkışlayanlar arasında Diagoras’ın bir arkadaşı da vardı.
Bir an göz göze geldiler.
Arkadaşı Diagoras’a seslendi.
“Şimdi artık ölmelisin Diagoras! Senin için bundan daha onurlu bir an olamaz!”
Dakikalar sonra yanaklarından sevinç gözyaşları akmakta olan Diagoras başını öne eğdi ve çocuklarının omuzlarında yaşama veda etti.
Şampiyon oldukları gün babalarını kaybeden Damagetos ve Akousilaos, Diagoras’ın en çok sevdiği topraklarda Marmaris’te Turgut'ta bir tepenin zirvesine bir anıt mezar yaptılar.
Mezar piramit şeklindeydi.
Halikarnassos Mozolesi’nin küçük bir maketi gibiydi.
Çocukları mezara şu kitabeyi de koydu.
"Siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. Çünkü ben en yukarıda olarak her şeyi gözetleyeceğim ki, hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin. Çünkü bu savaşta ölen Diagoras isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle ve kocasına sadakat anlayışıyla herkesten üstün olan ve babasının Aristomakha olarak adlandırdığı tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır

Aradan 2000 yıldan fazlası geçti.

Mezar defalarca define arayıcıları tarafından kazıldı.
Ancak, çoğu henüz bir şey bulamadan ya hastalandı, ya rahatsızlaştı.
Bunun üzerine çevrede yaşayan müslümanlar, mezardaki insanın bir ermiş olduğuna inandılar.
Adını “Çağ Baba” koydular.
Anıt Mezara da Çağ Baba Türbesi.
Çağ Baba inancı nesilden nesile aktarıldı.
Mübarek bir insan kabul edildi.
Bir ermişti.
Türbesini onlarca yıl binlerce insan ziyaret etti.
Milyonlarca dua edildi.
Yüzlerce adak adandı.
Çocuğu olmayanlar gelip gelip yalvardı.
Askere gidecekler başıma bir şey gelmesin diye yanlarına mezardan bir tas toprak aldı.
Antik çağın efsane boksörü putperest Diagoras'ı ya da modern çağın islam ermişi Çağ Baba'sı umutsuzlara umut kapısı oldu.
Zamanla mezardan yüzükler, kolyeler, süs eşyaları çıkınca olay anlaşıldı.
Çevre halkının onlarca yıl türbe olduğuna inandığı yer, aslında bir gavur(!) mezarıydı.
Kitabeden anlaşıldıki, aÇağ Baba değil Diagoras’tı.
Zamanla türbeye ziyaretler kesildi.
Kimseler gitmez oldu.
Hatta lanetlendi.
Şimdi Antik Karia yolunda kaderine terk edilmiş bir vaziyette duruyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.