ÖLÜMSÜZ AŞIKLARIN ÇIĞLIĞI


Tarih MÖ 300'lerdi.
Kral Selevkos Mezopotamya ve Anadolu'da nam salmıştı..
Bir oğlu vardı; Antiokhos.
Ona çok düşkündü..
Bir dediğini iki etmemişti..
Antiokhos'u el üstünde büyütmüştü..
Prens atletik, yakışıklı bir delikanlı olmuştu..
Ama hastaydı..
Yemiyor, içmiyor, aylar haftalar odasından çıkmıyordu..
Kral Selevkos oğlunu iyileştirmek için çalmadık kapı bırakmadı..
Onlarca hekim geldi, gitti saraya..
Ama ne fayda..
Antiokhos'un derdine kimse çare bulamıyordu..
Sonunda ünlü hekim Erasistratos saraya yerleşti.
Aylarca prensi gözlemledi..
Nihayet teşhisi koydu.
Antiokhos bir kadına aşıktı.
O kadın odaya girinde kalbi duracak gibi oluyordu..
Ama kadın sıradan biri değildi.
İmkansız gibiydi.
Hekim Erasistratos bunu krala nasıl söylecekti.
Günlerce düşündü.
..Ve kralın huzuruna çıktı ..
"İmparatorum" dedi, "Oğlunuzun hastalığı sevda..Prens benim karıma aşık.. Maalesef iyileşmez."
Kral Selevkos önce bir yutkundu..
Sonra..
“Aramızda bu kadar hukuk ve kardeşliğe karşı biricik oğlumun iyileşmesi için karınızı vermek özverisini esirgiyor musunuz?” diye sordu.
Hekim Erasistratos istediği cevabı almıştı..
"Kralım" dedi, "Mesela oğlunuz, ikinci karınız Stratonikeia’ya aşık olsaydı, karınızı oğlunuza bırakmak özverisinde bulunur muydunuz ?” 
Kral, “Keşke oğlumun hastalık nedeni bu olsaydı." diye hayıflandı..
"Değil karımı, tahtımı, tacımı da bırakırdım.” 
Hekim Erasistratos artık gerçeği söyleyebilirdi..
"Kralım" dedi, "Oğlunuz üvey annesi Stratonikeia’ya aşık..İyileşmesini istiyorsanız, ikinci eşinizi oğlunuza bırakın."
Kral Selevkos durumu anlamıştı..
Halkı tapınağa topladı..
İkinci eşi Stratonikei ile oğlu Antiokhos'u evlendirdiğini açıkladı..
Üvey annesiyle evlenen Antiokhos, sevdiği kadının onuruna muhteşem bir şehir yaptırdı..
Aşkının yüceliğini simgelemek için de şehre onun adını verdi.
Stratonikeia.

Genç Tunç Çağından günümüze ölümsüz aşkların kenti olarak bilinir, Stratonikeia.
Gezgin yazar Strabon'a göre görkemli yapıları ve anıtlarıyla bir uygarlık sembolüdür.
Onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış, heykelleri, tapınakları, tiyatrosu, hamamı, çeşmeleri, kent kapısı ve gymnasium'uyla bir kültür sanat merkezidir.
Hangi taşı kaldırsan altından tarih fışkırır.
Arkeologlar yıllardır kazıyor.
Kazdıkça tarih fışkırıyor.
Yüce bir aşk için kurulan bu şehir arkeologları ve turistleri kendisine aşık ediyor.

Eskihisar Köyü.
Muğla'nın Yatağan ilçesinin 7 kilometre ilerisinde bir şirin belde..
Stratonikeia'nın kalıntılarının üstünde.
Yakında iş makinaları girecek bu köye.
Kepçe, vinç, buldozer.
Yerle bir edilecekler.
Bir termik santral uğruna.
Tarihi, sanatı, doğayı yok edecekler.
Ölümsüz aşkların kentini öldürecekler.

Hani Hasan Hüseyin Korkmazgil der ya.
"Vatan topraksa eğer,
Ormansa, nehirse, madense vatan..
İşçiyse, köylüyse, aydınsa vatan..
Yani yapıp yaratmaksa her şeyi yeni baştan..
Sevmeyi yeni baştan..
Alkışı yeni baştan..
Bir hesabı vardır bunun sorulur..
Bu hesabı soracaklar bulunur.."

Aynen böyle.
Hiç şüpheniz olmasın..
Bu hesap birgün mutlaka sorulur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.